Bi’Şeyler
Kalben’in Eski Dünyanın Yangını adlı romanıyla karşılaşmamın ilginç bir hikâyesi var. Sevgili dostlarım, Hakan Sorar ve Ahmet Rüstem Ekici, büyük bir incelik göstererek Kalben’in kitabının bir kopyasını benim için sürpriz olarak imzalatmışlar. İmzayı aşan ve sanatçıdan ayrıca izler içeren ufak notu gördüğümde epey şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
Kalben şöyle yazmıştı: “Sevgili İlker bu sayfalarda dilerim ahbap olmuşuzdur. İskenderun’a kalbimden kuşlar.”
Notu okuduğumda aklıma ilk gelen soru şu oldu: Sayfalarda ahbap olmak ne demek? Bu durumun Kalben’in metaforuyla yani kalbinden gönderdiği kuşlarla doğrudan ilişkisi olduğunu düşünmeden edemedim. Sayfalarla doğrudan yakınlık kurmanın dokusunu oluşturmam gerektiğini hissettim.
Okuma pratiği böyle gelişir. Metne dalış söz konusudur. Her okuma eylemi bir anlamda insanın kendini metne cömertçe teslim etmesi ya da ödünç vermesiyle gelişir. Eser kat edildikçe iç seslerle beraber kitapla ilişki kurulur. Metinle olan bağlantı akışlar yaratır. Tersi de mümkündür. Kimi zaman bir kitap yarıda bırakılabilir veya bir-iki sayfa okunduktan sonra kenara koyulabilir. Tüm bu olumsuz eylemler dahi metne temas etmekle alakalıdır.
Esere kendini cömertçe teslim etmenin Kalben’in işaret ettiği sayfalarda ahbaplık kurma ile bağlantısı var. Çünkü Eski Dünyanın Yangını romanını bitirdiğimde Kalben’in çok katmanlı dünyasına dokunabildiğimi hissettim.
İlker Cihan Biner, Unlimited Publications
Yazının devamı için tıklayınız: https://www.unlimitedrag.com/post/bir-mozaik-metin-deneyi